Sİyasİ Ve Sosyal Eğİtİm
Bugünün çocukları yarının gençleri, erkekleri ve kadınlarıdırlar. Ülke onlarındır ve yarın ülkeyi yönetecekler de işte bunlardır. Onların siyasi bilgi ve görüşleri ülkenin yarınıyla ilgilidir.
Ülkenin kültürel ve İslami mirasını, zenginliklerini koruyacak ve onlardan faydalanarak ülkenin büyümesi, ilerlemesi ve bayındırlaşmasını sağlamak için çaba sarfecek olanlar da onlardır.
Yine, zulüm ve sömürüyle mücadele edecek de onlardır. Bugünün çocukları bu hedef için eğitilip, yetiştirmelidir ve bu önemli konunun sorumluluğu da anne ve babaların omuzlarına yüklenmiştir.
Siyasi ve toplumsal eğitimlerin olumlu bir sonuç verebilmesi için de temelleri çocukluk çağında atılmalıdır. Çocuk iyi ve kötüyü ayırma çağına varınca, kendi analama kapasitesince siyasi ve toplumsal eğitimden faydalanabilir.
Ülkenin ekonomik durumu, tabii zenginlikleri, madenleri, siyasi durumları, fakirlik, mahrumiyet ve geri kalma sebepleri hakkında belirli bir zaman süresinde tedrici olarak çocuğa açıklama yapılabilir. Yöneticilerin ve ülke işlerini idare işiyle sorumlu kişilerin iyiliği veya kötülüğü çocuğa açıklayabilirler.
Çocuğa aynı zamanda köyün, şehrin veya ülkenin genel durumu da tanıtılabilir. Çocuk seçimlere katılamaz; ama, anne ve baba seçime katılmanın meziyetlerini ve seçilm şartlarını açıklayabilirler.
Meselâ; biz şu özelliklere sahip olduğundan ve şu yüzden filancaya oy verdik, demelidirler. Çocuk da yürüyüşlere, gösterişlere, slogan atma, konuşma dinleme, bildiri dağıtma, plakart yazma işlerine, katılarak etkili olabilir.
İslam inkılabı çocukların ve yeni yetme gençlerin de siyasi faaliyetlerde etkili rol oynayabileceklerini çok iyi bir şekilde isbatlamıştır. Sloganlar, yürüyüşler ve grevleriyle bencil hükümeti ve tağut düzenini dize getirip inkılpçılara güç veren ve müslüman halkının mazlumiyet sesini ve emperyalizm uşaklarının zulüm ve hıyanetlerini dünyaya duyuran işte bunlardır.
Herkesin bildiği gibi büyük İslam İnkılabı başarılarının önemli bir kısmını hareketli ve faal gençliğin fedakârlıklarına borçludur.
Çocuk, siyasi öyküler, gazeteler ve yine siyasi ve toplumsal dergiler okuyarak, radyo ve televiziyonun siyasi ve toplumsal programlarını dinleyerek, anne-babası ve diğer çocuklarla tartışarak zamanla siyasi açıdan ilerleyip kendisi ve vatandaşlarının kaderine ilgi duyabilir ve ülkenin kaderinin kendisi ve benzerlerinin elinde olduğunu anlayabilir.
Çocuk dünyayla ahiretin, dinle siyasetin birbirinden ayrı olmadığını ve halkın toplumsal ve bayındır bir ülke ve uyanık bir millete sahip olmak için düyevi işlere iştirak etmesi gerektiğini anlamalıdır. Bütün gençlerin gençlik döneminde resmen siyasi ve toplumsal işlere katılabilmeleri için onlara daha fazla serbestlik tanınmalıdır.